Gecenin en sarhoş anı..

Sarhoşum aslında ama farkında değil kimse... Çünkü çok içtiğim için değil çok düşündüğüm ve sadece günler sonra nedensizce böylesine yoğun şekilde aklıma geldiğin için bu sarhoşluk! 
Biliyorum, gideceksin iyice. Biliyorum, yeni seanslardan sonra düşünmeyeceğim bir daha böyle şeyler! 
"Hoşça kal sevgilim!" diyemedim gitmek istediğinde ama şimdi öylesine hazırım ki göndermeye seni; doya doya söylüyorum içimden. Her vedamı duyduğunu, hissettiğini biliyorum. Yaşadığımız bunca şey boşuna değildi, eminim. Çünkü tesadüf değildi.
Öğreneceklerimiz varmış. 
Ben mesela öğrendim artık birini sevmeyi, 
birinin beni sevmemesini, 
birine veda etmeyi, 
tek kalmayı, 
tek olarak yaşama tutunmayı, savaşmayı, 
tat almayı, 
nefesimi tutmayı, 
nefes almayı yeniden öğrenmeyi 
ve can acısına çare olmayı. 
Gidiyorsun.. Gidişini izliyorum bir kez daha. İlkinde "Gidiyorum" dedin, gittiğini sandın; izledim. Ama bu sefer daha farklı. Bu sefer gittiğinden haberin bile yok. Bu sefer ben gönderiyorum seni. Gitmen gerek. Aslında belki de giden benim bu sefer. 
Kafam iyi diye değil bu sözler. Zaten kafam da iyi değil gerçekten. İçki daha çok getiriyor aklıma seni, hepsi bu. İçmem, olur biter. Ya da öğrenirim içince de hatırlamamayı seni. 
Diyorum ya: 
Çok yakında gidiyorsun. Silineceksin varlığımdan...

Gitsen de unutma sen beni. Ben gideyim, ben biteyim, ben hatırlamıyayım sana dair tek saniyeyi bile bundan sonra ama sen unutma beni! Çünkü unutursan beni, zarar verirsin yine bir başkasına. Severse birileri seni, üzersin yine. Unutma ki üzme bir daha insanları. Hakketmezler, eminim. Nasıl ki sevdiğim için seni hakketmediysem üzülmeyi, benden başka seven de hakketmez. 
Unutma beni. 
'Üzdüm, üzüldüm, bir daha yapmayacağım' de. 
Ben unutayım seni. 
Git benden, geçeyim bu sevdadan ama yıllar sonra çıkarsan karşıma nefret de olmasın içimde! 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadi dövme yaptıralım!

Dönüşüm..

Yaşamın orta yerinde çırpınıyor kelebek!