Cumartesi Karmaşası

Rüyaları yakabiliyor muyduk canım okuyan? 
Saklamayın bak benden! Yakılabiliyorsa şayet ben kendim de içindeyken yakacağım rüyalarımı.
Baştan almalı en iyisi... 
Neydi rüya? Ne demekti? Neden görürdük ki? Uykuda ele geçirip üstüne bir de neden üzerdi? Tüm gün nasıl etkileyebilirdi? O kadar olay, o kadar insan, o kadar his nasıl sığardı ki zaten azıcık zaman harcadığım o uykulara? 
Sorular geçiyor aklımdan yine sayısız.. Cevaplar mı? Tabi ki yok! Ne zaman cevaplarım oldu ki zaten benim? Hem zaten cevaba ne gerek var ki? Peki sen hep cevap almak için mi sorarsın sorularını bu hayata?  
Ben cevapları sevmiyorum galiba. Dünyayı merak ediyor, sorular soruyorum; iş cevaplara geldiğinde dayatacaklarsa benimsedikleri doğrularını, istemiyorum cevapları! Kendi dünyamda, kendi meraklarımla mutlu olabilirim.  
Yahu ne diyorum ben?! Ne diyordum? Ben yazmaya başladığımda ne anlatacaktım? Unuttum bak! Zaten unuturum ben hep ne diyeceğimi. O kadar şeyi unutup da bir seni nasıl unutamıyorum onu da anlamıyorum ya! Neyse.. E zaten ben pek anlamıyorum kendimi de. 
Ne diyorduuumm... 
Ne diyordumm.. 
Ne diyoor.. 
Ne.. 
Hehh buldum! 
Rüyalar diyordum, rüyalar! Hahaaay nasıl da hatırladım ama! Gerçi hatırlamasam daha mı iyiydi? Bilemedim.
Çok afedersin canım okuyan ama tüm günüm boka döndü! Bilinçaltımın oyunları mı desem, hisler mi desem ne desem bilmiyorum ama gördüğüm rüya öylesine güzel ve gerçeklikten de o kadar uzaktı ki kendi kendimi uyandırdım. Sırf bir kez daha yenik düşmeyi kendime yakıştıramadığımdan, sırf bugün Cumartesi diye, sırf bugün tatilse uyku uyunur ve tadını çıkarmam gerek diye düşündüğümden gözyaşlarımı yastığıma basıp yeniden uyudum; uyumak denirse ona.. Bugün bir kez daha uyanınca geçer sandım, geçmedi. 
"Güzel rüyalar daha mı çok acıtır canım okuyan?" 
Şimdi bir soru daha fırlatmış oldum bu dünyaya ve malesef ilk kez cevap isteyip istemediğimden emin değilim..




-Öperler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadi dövme yaptıralım!

Dönüşüm..

Yaşamın orta yerinde çırpınıyor kelebek!