Hadi dövme yaptıralım!
Bir şarkı var. Daha doğrusu bir şarkının bir sözü. Karar verdim, onu dövme yaptıracağım. Şaşırdın mı? Şaşırma. Çünkü dün de bugün de bunu yaptım ve eminim ki yarın da yapacağım.
Diyor ki şarkı,
" İhtimallerin heyecanına üzülüyorum. "
Ne kadar doğru!
Ben her ihtimali düşüne düşüne deliren ve sadece ihtimal olmasına rağmen bir şeylerin heyecanına bel bağlayan bir kuş olarak artık bir de düşündüğüm ihtimallerin heyecanlarına üzülüyorum. Daha doğrusu olmayacağını öngörebildiğim ihtimallere bile en azından o anlık heyecanlanabildiğimi gördükçe kendime üzülüyorum.
İnsanoğlu ne garip değil mi? Üzülmeye de sevinmeye de aslında kendi üretiyor sebeplerini. Dışarıdaki herkes ve her şey araç oluveriyor. Kimse ya da hiçbir şey nedeni değil aslında üzüntü ya da sevinçlerin. Hepsi insana yardım ediyor ulaşmak istediği sonu yakalaması için.
Şimdi gene belki kafası karışık bir yazı gibi görünmüştür bu yazı ama öyle değil.
Sözün özü net:
İhtimallerin heyecanına üzülüyorum!
Üzülmek için de heyecanları kendime araç ediyorum. Anlaştık mı? Bence anlaştık.
Ah şu sıralar bir şeyler demeden anlaşılabilmeye, biraz kendime ait çembere çekilmeye, biraz da, ama sadece ihtiyacım olan kadar, sarıp sarmalanıp bir de kaşımın az üstüne öpücük kondurulmasına o kadar ihtiyacım var ki! Yorgun hissedişlerime aitlik duygusuyla son verilmesine. İçinde bulunduğum yerlerin ve durumların benimle ilgili ve bana ait olmasına. Özlememeye. Bir şeyleri oldurmaya zorlamamaya. Her şeyin olduğu gibi oluvermesine ve işte ihtimallerin hepsinin huzurlu gerçeklere dönüşüp o heyecan anlarına üzülmemem gerektiğini öğretmesine. Başımı yastığa koyduğumda uykuya rahatça geçmeye. İhtimalleri öngörüp olmayacaklara heyecanlanmak yerine olacakları olduracak hayat akışına sahip olmaya.
Bu liste uzar...
İyisi mi biz kapatalım bu bahsi ve dövme işinde karar kılalım. Hem bir gün ihtimallerin heyecanlarına üzülmekten vazgeçsek bile bakıp bakıp ders alırız.
Dilerim, ihtimallerin her daim huzurlu bir yola çıksın. Heyecanlandığın şeylerin sonu mutluluk olsun canım okuyan!
Yeni yılın cebinde belki de bu saklıdır, kim bilir?
Diyor ki şarkı,
" İhtimallerin heyecanına üzülüyorum. "
Ne kadar doğru!
Ben her ihtimali düşüne düşüne deliren ve sadece ihtimal olmasına rağmen bir şeylerin heyecanına bel bağlayan bir kuş olarak artık bir de düşündüğüm ihtimallerin heyecanlarına üzülüyorum. Daha doğrusu olmayacağını öngörebildiğim ihtimallere bile en azından o anlık heyecanlanabildiğimi gördükçe kendime üzülüyorum.
İnsanoğlu ne garip değil mi? Üzülmeye de sevinmeye de aslında kendi üretiyor sebeplerini. Dışarıdaki herkes ve her şey araç oluveriyor. Kimse ya da hiçbir şey nedeni değil aslında üzüntü ya da sevinçlerin. Hepsi insana yardım ediyor ulaşmak istediği sonu yakalaması için.
Şimdi gene belki kafası karışık bir yazı gibi görünmüştür bu yazı ama öyle değil.
Sözün özü net:
İhtimallerin heyecanına üzülüyorum!
Üzülmek için de heyecanları kendime araç ediyorum. Anlaştık mı? Bence anlaştık.
Ah şu sıralar bir şeyler demeden anlaşılabilmeye, biraz kendime ait çembere çekilmeye, biraz da, ama sadece ihtiyacım olan kadar, sarıp sarmalanıp bir de kaşımın az üstüne öpücük kondurulmasına o kadar ihtiyacım var ki! Yorgun hissedişlerime aitlik duygusuyla son verilmesine. İçinde bulunduğum yerlerin ve durumların benimle ilgili ve bana ait olmasına. Özlememeye. Bir şeyleri oldurmaya zorlamamaya. Her şeyin olduğu gibi oluvermesine ve işte ihtimallerin hepsinin huzurlu gerçeklere dönüşüp o heyecan anlarına üzülmemem gerektiğini öğretmesine. Başımı yastığa koyduğumda uykuya rahatça geçmeye. İhtimalleri öngörüp olmayacaklara heyecanlanmak yerine olacakları olduracak hayat akışına sahip olmaya.
Bu liste uzar...
İyisi mi biz kapatalım bu bahsi ve dövme işinde karar kılalım. Hem bir gün ihtimallerin heyecanlarına üzülmekten vazgeçsek bile bakıp bakıp ders alırız.
Dilerim, ihtimallerin her daim huzurlu bir yola çıksın. Heyecanlandığın şeylerin sonu mutluluk olsun canım okuyan!
Yeni yılın cebinde belki de bu saklıdır, kim bilir?
-Öperler.
Yorumlar
Yorum Gönder