Hamamböceği huzursuzluğu.
Düzenli yazan, yazarak şifalanan biriydim, yazıyla arasına koca zamanlar koyan birine dönüştüm.
Heyecanlarıyla yaşayan, yerinde duramayan biriydim, ufak tefek heyecan kırıntılarının arasına berbat bir hayat sıkıştıran birine dönüştüm.
Her zaman yalnızlığı severdim ama artık sığınağında huzurlu, başkalarının varlığından rahatsız olan birine dönüştüm.
Hayat öyle bir hale geldi ki akıp gidiyor, çırpınıyor ve bir şekilde suyun üzerinde kalmayı başarıyorum ama bunun yüzmek olmadığının o kadar farkındayım ki yaşadığım şeylerden tatmin olmuyorum. İlerlemek değil akıntıya kapılmak bu. Kontrolü sende değilse yolculuk güzel değil(-miş sanırım). Her zaman kontrolü deliler gibi elinde tutan biri değildim ama akıntıda debelenirken dengede kalmaya çalışan birine dönüştüm.
Hep böyle karamsar biri de değilim ama artık öyle çok da pozitif olmayan birine dönüştüm. Bunu karamsar ya da iyimser diye adlandırmak da doğru değil sanırım... Artık sadece istesem de istenmesem de daha gerçekçi olmak zorundayım ve gerçekçilik beni hiç de hoşlanmadığım ve olmak istemediğim birine dönüştürdü.
Nefes alıp vermeler hayatımda hep bir sınav ve kendine yolculuktu ama artık nefes sıkışmalarına alışıp derin nefesi unutan birine dönüştüm. Nefesimi tutmalarım dişlerimi sıkmaları da yanında getirdiğinden bu baş ağrılarının geçmeyeceğini kabullenen bir insana dönüşmem de bir önceki dönüşümün getirisi oldu.
Bunca dönüşümü içinde barındıran hayat, bir sabah uyandığında kendini yatağında dev bir böcek olarak bulan Gregor Samsa tadı vermeye başladı ve bir kitap okuma keyfinden çok uzakta, hamamböceği huzursuzluğunda bir his olmaya başladı. Özüme dönme savaşlarından galip çıkacak mıyım sence canım okuyan? Hayata, topluma karşı duran Samsa, özünü böceklikte bulduğunda mı huzurlanmıştı yoksa içindeki böcekle insan figürünü bir arada götürünce mi? Bu kadar metafor, metamorfik hayatım için biraz fazla mı sence, yoksa hayatta kalmanın yolu kafamın içindeki her şeyin biraz da metafor olmasından mı kaynaklı?
.
Değişim, dönüşüm, başkalaşım... Aynı kelimeler gibi ama ne kadar da farklı. Değişmek mi, dönüşmek mi yoksa başkalaşmak mı iyi gelir insana bilmiyorum ama dilerim birinden birini seçer, bana iyi geleni bulurum. Dilerim ki değişen yanlarımdaki dönüşümlerin çıkardığı "başka ben" bu hayata daha dirençlidir.
Yorumlar
Yorum Gönder