İçime Mektup
Sevgili Ben,
Lütfen Ben olmayı hatırla. Sana çok ihtiyacım var.
Renkli olan Ben'e. Mutlu olmayı, neleri sevdiğini bilene. Sokaklarda dans eder gibi yürüyene.
Eğer büyüdüysen, yani bu şimdiki Ben büyümüş halinse; lütfen büyüme. Bir yolunu bul ve küçül.
Kaybettiklerinin acısıyla başa çıkman buysa, yapma. Başka yollar bulursun. Elindekilere de uyma.
Alışıyorsun. Alıştıkça kabul etmiş oluyorsun. Ya da tam tersi işliyor denklem, bilmiyorum.
Bilmemeye devam et mesela. Sorular sormayı daha çok severim Ben, cevapları değil.
Verilen sözlerin tutulmasını beklemekten vazgeçtin çoktan, biliyorum. Her seferinde yutkunamadığın sözcükler bırakması canını acıttı diye acımaktan vazgeçme. Çünkü 'heves eden kız' olmaktı seni sen yapan, heyecanlanmaktı. "Bir umuttur yaşatan insanı!"
Mesela en son ne zaman içinden gelerek, düşünmeden ve öylesine, sadece sevdiğin için, kalktın ve birden dans ettin? Hatırlamıyorsun. İçindeki müzik çalmayı durdurdu. Kırılan taşlar yanlış yerlere oturdu. Olsun! Taşları topla, denize at. İleri atmayı hiç beceremedin, o zaman sen de geriye atmaya devam et. Yeter ki kaldırıp atacak güçte ol. Altlarda gizlenen müziğin çalmasına izin ver.
Sevgili Ben,
Korkuyorsun. Görüyorum. Hayatının en önemli değerlerini yitirdin. Biliyorum. Canın çok acıdı. Hissediyorum. Ama takılma bu kadar. Sen kendini bulmayı seçmedikçe küllenmeye çalışan ateşi körüklüyorsun.
Kaldır kendini at uçurumdan.
Ölmeyeceksin.
Kuşlar uçmayı öğrenmek için yüksekten atlamalıdır. Unutma. Atlama cesaretini göstermezsen olduğun yerde sayarsın.
Sevgili Ben,
Seni çok seviyorum. Her halinde.Yüreğinde saklı Sen'i. Yani Ben'i.
Ama şu anki halini sevmediğini biliyorum. Sevme de zaten. Bu Sen değilsin. Ama sevmediğin için küsüp köşene sinme. Gönder şimdiyi. Kendin ol. Sevgiyi hatırla. Gökleri. Kuşları. Uçmayı. Renk mi istiyorsun? Al o boyaları eline. Maviyi hatırla. Kendin olmayı!
At kendini uçurumdan. Elinden tutan yine sen olacaksın kendinin.
-Öperler.
Yorumlar
Yorum Gönder