Ceviz.

Geçtim yine içinden içimin.
Kim kurduysa kuralları, yıkmak üzereyim.
Ha-ha! Ama nasıl da asiyim..
Cevizli kadayıf yerken Ceylan Ertem dinledim. Evet, bir de utanmadım internette gezindim.
Biraz da özledim.
Biraz mı? Yalan söyledim. Ben bildiğin çok özledim!
Peki soralım mı şimdi?
Kafayı mı yedim?
Hayır,
Sadece geçtim içimin raylarından sessizce. Çalmadı trenin düdüğü, ben de çalmaktan vazgeçtim.
Yuttum kelime tozlarını kadayıfın cevizinin içinden seçip.
Ha-ha! Alerjime de meydan okudum. Nasıl da asiyim!
Kaşınıyor ruhum.
Kafamın içindeki müzikleri seçemedim.
Gelse ya.
Gelsin.
Özledim.
Yok yok, şimdi gelsin dedim diye de her şeyi bırakıp gelmesin.
Asi değilmişim o kadar da.
Zorunlulukları yıkmak olmaz şimdi. Di mi?
Ama biliniz ki kesinlikle kafayı yemedim!
Yemedim diyorum!
Sadece cevizli kadayıf yerken Ceylan Ertem dinledim. Yedikçe kaşındım. Ama bu sefer kaşınan tenim.
"Bu bir uçurtmanın kaçışı.Belki de değil."
Ne güzel şarkı ama..
'Uçurtma' gibi kafalara birebir.
Ne diyecektim acaba yine ben?
Hı evet, ÖZLEDİM.
Saçmalıyor içim kayınca devrelerim sevdanın en hasret uçlarına.
Kaçıp gidesim var yine yeni yeniden, zincirlere vurulmuşken.
Nasıl da asiyim ama! Pijamamı giydim, tatlımı yedim ama dişlerimi fırçalamadım!
İsyanlar da insana dair ve insandan ibaret neticede. Çok da takılmamak lazım.
Di mi?


-Öperler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hadi dövme yaptıralım!

Dönüşüm..

Yaşamın orta yerinde çırpınıyor kelebek!