Yorgunluğumla Kavgalarım
"Koydum sevinçlerimi önüme, baktım, hepsi sensin!"
Ne güzel şarkıdır ama..
Tüm diğer Yalın şarkıları gibi.
Ne mutlu ki şu günlerde bu sözleri sonuna kadar hakkeden birisi var. (Hiç gitmesin!)
Ne üzücü ki onun dışında her şey üstüme geliyor ve bazen hayat denen bu şey beni fazlasıyla yoruyor...
***
Nefes almanın bu kadar zor geleceğini hiç düşünmemiştim.
Bir gün susmayı bu kadar seveceğimi bilemezdim.
Evet. Ben artık susmayı öğrendim.
Sabrı. İnsanlara tahammülü.Yakıp yıkmak yerine kendi içime çizikler atmayı.
Dayanamayacak gibi hissettiğimde bağırıp çağırmak yerine uzaklaşmayı..
Ve belki de ben insanlara susarak baş kaldırmayı öğrendim.
Konuşsam da fayda etmeyeceğini bildiğim şeyler için yormuyorum kendimi. Öyle "suskunluğum asaletimdendir..vıdı vıdı" gibi laflar savurmayacağım tabi ki. 'Asalet' gibi öyle büyük şeylerle egomu büyütecek kadar körleşmedim. Sadece karşımdaki insan beni anlamayı istemeyerek bu kadar üzmüşken ben ona kendimi ne kadar anlatabilirim ki? Ben anlattım diyelim, o ne kadar anlayabilir içimi? En iyisi sessizlik.
En iyisi zamana bırakmak, her zaman olduğu gibi.
Her gün, her dakika öğrendiğim şey ihtiyacım olan tek şeyin 'zaman' olduğu.
Zaman, olması gereken şekle getiriyor her şeyi.
Zaman, tam da ihtiyacım olanı sunuyor bana.
Zaman, korkutsa da çare buluyor her yaraya.
Ve zaman, büyütüyor ruhumu.
Büyümek sancısa da yüreğimin derinlerinde, iyi geliyor.
Büyümek, tüm hayatımı değiştiriyor.
Her şey değişiyor. Herkes gibi..
Geçecek, biliyorum.
Her şey sonunda 'en iyisi' oluyor. Deneyimledim ve daha çoğunu da deneyimleyeceğimden eminim.
Her zamanki gibi umut ışıklarını yaktım içimin.
Geçecek, biliyorum.
Diledim. Bekliyorum..
-Öperler.
Yorumlar
Yorum Gönder