İçime Mektup
Sevgili Ben, Lütfen Ben olmayı hatırla. Sana çok ihtiyacım var. Renkli olan Ben'e. Mutlu olmayı, neleri sevdiğini bilene. Sokaklarda dans eder gibi yürüyene. Eğer büyüdüysen, yani bu şimdiki Ben büyümüş halinse; lütfen büyüme. Bir yolunu bul ve küçül. Kaybettiklerinin acısıyla başa çıkman buysa, yapma. Başka yollar bulursun. Elindekilere de uyma. Alışıyorsun. Alıştıkça kabul etmiş oluyorsun. Ya da tam tersi işliyor denklem, bilmiyorum. Bilmemeye devam et mesela. Sorular sormayı daha çok severim Ben, cevapları değil. Verilen sözlerin tutulmasını beklemekten vazgeçtin çoktan, biliyorum. Her seferinde yutkunamadığın sözcükler bırakması canını acıttı diye acımaktan vazgeçme. Çünkü 'heves eden kız' olmaktı seni sen yapan, heyecanlanmaktı. "Bir umuttur yaşatan insanı!" Mesela en son ne zaman içinden gelerek, düşünmeden ve öylesine, sadece sevdiğin için, kalktın ve birden dans ettin? Hatırlamıyorsun. İçindeki müzik çalmayı durdurdu. Kırılan taşlar yanlı...